Sigarayı bırakıp koşu sporuyla ilgilenen Özgür Sancak, Türkiye’nin nadir ultra trail maratoncularından oldu

Denizli‘de 21 yıl tiryakisi olduğu sigarayı bırakan sıhhat vazifelisi Özgür Sancak, spora adadı hayatında muvaffakiyetten muvaffakiyete konuşuyor. 165 kilometre koşarak Türkiye‘nin seçkin ultra trail maratoncularından birisi haline gelen Sancak, Fransa’da yapılacak 170 kilometrelik Mont Blanc Dağı Koşusu’nda Türk bayrağını dalgalandırmak istiyor.

Denizli Devlet Hastanesi’nde anestezi teknikeri olarak çalışan Özgür Sancak, yaşadığı sıhhat meselelerinin akabinde 21 yıl tiryakisi olduğu sigaradan kurtulmak için sporla tanıştı. Aldığı bisikletle spora başlayan Sancak, günde 2 paket tükettiği sigarayı 2011 yılında büsbütün bıraktı. Bisikletin akabinde atletizmle ilgilenen Sancak, birinci koşu tecrübesi için Afyon’da düzenlenen 55 kilometrelik Frenk Ultra Maratonu’na katıldı. Burada derece elde eden Sancak, daha sonra Türkiye‘de düzenlenen büyük maraton koşularına uzunluk gösterdi. Geçtiğimiz mayıs ayında yapılan İznik‘teki büyük maratonda 165 kilometre koşan Sancak, elde etiği ikincilik ile Türkiye‘nin az sayıdaki atletleri ortasına girme başarısına ulaştı. Temmuz ayında son katıldığı Uludağ Ultra Trail 100 kilometre parkurunu da 12 saat 41 dakika koşarak ikinci olan Sancak, artık ise yurt dışında düzenlenen dünyanın en büyük yarışlarına hazırlanıyor. Sancak, en büyük maksadının Türkiye ve Denizli‘yi muvaffakiyetle temsil etmek.

“Sağlık sorunları yaşamaya başladığım için sigarayı bırakmaya karar verdim”

Bisiklet hevesiyle başladığı sporda yarı maraton, sprint, olimpik ve triatlon müsabakalarıyla sürdürdüğünü belirten Özgür Sancak, 11 yıldır içmediği sigara sayesinde ömür kalitesinin attığını belirtti. Sancak, birçok büyük maraton yarışları için ağır çalışmalar yaparak katıldığını ve dereceler elde etmeyi başarabildiğini tabir ederek, “Ben 21 yıl boyunca sigara kullanıcısıydım. Sonra sıhhat sorunları yaşamaya başladığım için sigarayı bırakmaya karar verdim. Lakin birçok metot denememe karşın sigarayı bırakamamıştım. Daha sonra bisikletle tanıştım ve bisiklet bana kendimi çok uygun hissettirdiği için sigaradan kurtuldum. 2011- 2012 yıllarında sigarayı bıraktıktan sonra önemli manada bisiklete başladım. 3-4 yıl evvel koşuyla tanıştım ve daha evvel hiç koşmamıştım. Bana 2018 yılında Afyon’da 55 kilometrelik Frig Vadisi Ultra Maratonu diye bir müsabaka olduğunu söyledi. Bana bu müsabakada koşmak imkansız üzere gelmişti. Biraz programlı hazırlıklar yaptıktan sonra o koşuya katılıp birinciliği elde ettim. Bodrum Ultra Maratonu’nda 100 kilometre koştum ve orada derece aldım. Sonra ciğerlerim açıldı galiba ve birazda ruhsal olarak koşma isteği de oluştu. Bende hudutları zorlayıp sıkıntı olan İznik‘teki büyük maratona katılmaya karar verdim. Bu maratonda 160-165 kilometre koşuyorsun ve çok güç bir yarış. Bu müsabaka için çok uzun müddet hazırlanman lazım. 2 ay daha çalıştıktan sonra İznik Ultra Maratonuna katılarak derece elde ettim” dedi.

“Ultra maraton müsabakaları ben de bir tutku haline geldi”

Sabah güneş doğmadan kalkıp, hazırlanarak karanlıkta idman yaptığını anlatan Özgür Sancak, kendisinin de bu kadar uzun uzaklıklar koşmasına şaşırdığını aktardı. Sancak, ultra maratonlarının kendisinde bir tutku haline geldiğini vurgulayarak, “İlk koşumda 23 saat 23 dakika koşmuştum. Tabi bu ise 2019 yılındaydı. Daha sonra ultra maratonları ben de bir tutku haline geldi ve ultra maraton yarışlarında devamlı koşmaya başladım. Geceleri gelip alanda idman yapıyorum. Ekseriyetle gece saat 03.00 – 04.00 üzere kalkıyorum. İşe gitmeden evvel 3-4 saat idman yapıyorum. Bu koştuğumuz aralar insanın aklını alamayacağı uzaklıklar. Bir beşere deseniz ki 20-30 saat yahut 100-200 kilometre koşacaksınız diye, buna insanın zihni idrak edemiyor” diye konuştu.

“Türkiye’yi ve Denizli temsil etmek istiyorum”

En büyük amacının ülkesini ve Denizli’yi temsil etmek olduğunu açıklayan Özgür Sancak, uzun saatler süren müsabakalarda birçok vatandaşın kendilerine nasıl hayatta kalabildiğini sorduklarını söyledi. Sancak, müsabakada yanlarında bulunması gerek zarurî gereçlerin olduğunu belirterek, şu bilgileri paylaştı:

“Uludağ’da ve İznik’te yapılan 2 farklı ultra maratonunda ikinci oldum. 20 saat 36 dakika koşarak ikinci derecesi elde ettim. Artık ise biraz daha programlı çalışıp birinci olmak ve parkur rekorlarını kırmak istiyorum. Amacım o yurt dışındaki Fransa’da düzenlenecek Ultra Trail du Mont Blanc’ta tek atılımda 170 kilometre boyunca Mont Blanc Dağı’nı turlamak. Yaklaşık 11 bin metre yükseklik kazanımı var. Bu üzere büyük müsabakalarda katılıp dereceler alarak, Türkiye’yi ve Denizli temsil etmek istiyorum. Bize en çok sorulan sorular ‘Hiç durmadan mı koşuyorsunuz. Hiç acıkmıyor musunuz. Gece karanlıkta nasıl koşuyorsunuz’ oluyor. Bu tip sorular bize çok geliyor. Bizim ultra maraton koşarken yanımızda taşımamız gerek mecburî gereçler var. Bunlar bir adet sırt çantası, acil durum battaniyesi, suluklarımız ve gibisi gereçleri yanımızda taşımak zorundayız” – DENİZLİ