Popüler Yazılar
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bugünkü AK Parti grup toplantısında Fransız Senatosu’nun kabul ettiği yasa tasarısını sert bir dille eleştirdi. Erdoğan, ‘Dün Fransa Senatosu’nda tıpkı Fransa Ulusal Meclisi’nde olduğu gibi çok az sayıda vekilin katıldığı bir sipariş oylama yapıldı. Kabul edilen bu teklif bizim için tamamen yok hükmündedir. Ortaçağ zihniyetinin yeniden hortlatılması anlamına gelen bu karar aklı selimi ayaklar altına almaktır. Gerekli uyarıları yaptık. Tarihin parlamentolarda yazılamayacağını söyledik. Fransa’nın hatasından döneceğine yönelik umudumuzu koruyoruz. Türkiye ile kavga ediyoruz deyip böbürlenmesine imkan vermeyeceğiz. Fransa parlamentosundaki sağduyulu üyelere sesleniyorum, Fransa Ulusal Meclisi ve ardından senatoda kabul edilen teklif aleni bir ayrımcılıktır, ırkçılıktır, düşünce özgürlüğü katliamıdır.’ diye konuştu.
150 yıllık bir hayali ilk kazmayı vurarak biz başlattık, Marmaray projesinin ray kaynağını yaptık. Asya ve Avrupa yakalarında 40 adet istasyon inşaa ediyoruz. 13.6 km yer altında inşaa edilecek. Marmaray’da tek yönde 75 bin yolcu bir saatte taşınacak. Proje tamamlanınca Üsküdar Yenikapı arası 4 dakika olacak. Gebze Halkalı arası 105 dakika olacak. Marmaray iki kıtayı demiryoluyla birleştiren bir Türkiye bir dünya projesidir.
Bu proje ile İstanbul’u Van’a Londra’yı İpek Yolu’na bağlıyoruz.
Ankara’da da 7.5 milyon km alanda gerçekleştirdiğimiz projede 30 bin kişiyi tahliye ettik. Havaalanı üzerindeki o çirkin görüntüleri tamamen değiştirdik. Proje kapsamında 9 bin 77 konut inşaa etmiş olacağız.
10 Ocak’ta Tunus Dışişleri Bakanı’yla 12 Ocak’ta Irak temsilcileriyle, ardından İran ve Gürcistan lideriyle bir araya geldik. 14 Ocak’ta Kırgızistan Cumhurbaşkanı ile bir araya geldik. 20 Ocak’ta da Güney Kore lideriyle bir araya geldik.
Bölgedeki gelişmelerle ilgili ABD Başkanı sayın Obama ile telefon görüşmesi yaptık. Türkiye olarak ne Suriye’de ne de Irak’ta herhangi bir etnik ve ya dini grubun yanında olmamız onlar üzerinden bir hesap yapmamız söz konusu değildir. Mezhep çatışmalarının ne kadar ağır faturalar çıkardığını biliyoruz. Burada Irak Başbakanı sayın Maliki’nin ‘Türkiye içişlerimize karışıyor’ yaklaşımını talihsiz buluyorum. Iraklı kardeşlerimiz istemediği için ABD ile oraya girmedik. Çünkü biz istenmediğimiz yerde olmayız. Sayın Maliki’nin şunu bilmesi gerekiyor. Siz bir mezhep çatışmasını başlatırsanız buna da bizim sessiz kalmamız mümkün değil. Akrabalık ilişkilerimiz var her gün geliş gidişlerimiz var, tarihten gelen bağlarımız var. Irak’la yakından uzaktan ilgisi olmayanlara hoşgeldiniz diyeceksiniz ama sınır komşumuz içişlerimize karışıyor diyeceksiniz. Irak yönetiminin aynı şekilde mezhep ayrımcılığını bir kenara bırakarak sorumlu bir tutum takınmasını bekliyoruz. Ortağınız olan partilerin bakanlarınızın evlerinin önüne tank yerleştirirseniz size kimse adil bir yönetim sergiliyorsunuz diyemez. Böyle bir saçmalık olur mu? Bunları maalesef Irak yönetimi sergiledi.
Suriye’de azınlığın çoğunluğa zulm ettiği değil halkın egemenliği olan bir yönetimden tarafız. Kim ki kardeşine silah doğrultuyorsa o Yezittir. Biz Kürtler Halepçe’de kimyasal silahla katledildiğine acıyı yüreğimizde hissettik. Ve o zaman harcanan paralar ortada. 1991’de Altınköprü’de Türkler katledildiğinde adeta bize saldırılmış gibi hissettik. Bunun yasını bizler de tuttuk. Kerbela’da, Necef’te yapılan saldırıları şiddetle kınadık ve telin ettik. Kardeş kavgasına sessiz kalamayız. Kardeşin kardeşi katlettiğini görüp ses çıkarmayanlar cinayet işlemiş gibidir. Hz. Ali’nin bir sözü vardır. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.
Gerek Başbakan Maliki’ye gerekse İranlı yetkililere uyarılarımızı ilettik. Umuyor ve inanıyorum ki Irak yönetimi dostane tavsiyelerimize kulak verir.
Dün Fransa senatosunda tıpkı Fransa ulusal meclisinde olduğu gibi çok az sayıda vekilin katıldığı bir sipariş oylama yapıldı. Kabul edilen bu teklif bizim için tamamen yok hükmündedir. Ortaçağ zihniyetinin yeniden horlatılması anlamına gelen bu karar aklı selimi ayaklar altına almaktır. Gerekli uyarıları yaptık. Tarihin parlamentolarda yazılamayacağını söyledik. Fransa’nın hatasından döneceğine yönelik umudumuzu koruyoruz. Türkiye ile kavga ediyoruz deyip böbürlenmesine imkan vermeyeceğiz. Fransa parlamentosundaki sağduyulu üyelere sesleniyorum, Fransa Ulusal Meclisi ve ardından senatoda kabul edilen teklif aleni bir ayrımcılıktır, ırkçılıktır, düşünce özgürlüğü katliamıdır. Yapılan Türkiye üzerinden oy devşirme çabasıdır. Bu ırkçı ayrımcı girişime karşı sessiz kalanlar avrupada faşizmin ayak seslerini duymamanın vebalinin altına girerler. Bu mesele çok açık şekilde bir ayrımcılık bir ırkçılık meselesidir.
Daha öncede söyledim; Sarkozy’nin tarihi Osmanlı hoşgörüsüne gölge düşüremeyecektir. Fransa’daki bu küçük ırkçı zihniyete Türkiye ile kavga ediyor payesini vermeyeceğiz.
Sarkozy ve dostlarını Fransız halkının vicdanına emanet ediyoruz.
Şırnak’ın Uludere ilçesinde son derece talihsiz bir olay yaşadık. CHP, BDP ve PKK terör örgütünün istismarcı yaklaşımlarının tersine biz son derece sağduyulu bir tavır sergiledik. Aradan geçen bir ay içerisinde istismarcılar kenara çekilirken biz büyük bir hassasiyetle olayı yakından incelemeye devam ediyoruz. O köylerde benim evlat acısı çeken insanlarımın acısını istismar edenler; Hakkari’de polis otosuna saldırırken öldürdükleri Zeki kardeşimin, Bingöl’de Hatice Belgin kardeşimin, Mizgin Doruk kardeşimin hesabını verebilecekler mi?
Bazı yazılı ve görsel medya bunları gündeme getiriyorlar mı?
Eğer samimiyseniz o gözyaşını Mizgin Doruk ve karnındaki bebeği için neden dökmediniz? Neden tek kelime etmediniz? Hadi onları da geçtik. 14-15 yaşında dağlara gönderilen gençler acaba sizin için gözyaşı dökülecek çocuklar değil mi? Yerin 150 metre altında o çocuklar ne yer ne içer? Neden bu gidişatı durdurmak yerine gençlere dağ yolunu gösterirsiniz? Uludere için güvercin oldunuz peki mağarada katledilen 5 genç kız için NEDEN şahin kesilmediniz? Neden örgütü tek cümleyle eleştirmediniz? Yazılı ve görsel medya bunları niye konuşmuyorsunuz? Zeki Yeşil Çanakkale’de okuyordu; öğretmen olma hayali kuruyordu. Üç kardeşi vardı. Hakkari’de alçakça patlatılan o bomba sadece onu değil ailesini ve hayallerini de aldı götürdü. Terör örgütünün katliamlarına gözyaşı dökmeyenlerin Uludere’deki gözyaşları timsah gözyaşlarıdır. Uludere’deki kardeşlerim bunları görsün. Biz böyle bir çifte standarda asla göz yummayız. Biz analar ağlamasın diye bu yola çıktık.
Güvenlik güçlerimizin mağaralardaki teröristlere nasıl yaklaştığını gördünüz. Bir generalimizin nasıl saatlerce dil döktüğünü gördünüz değil mi? 5 yıldır annemi görmedim diyen o çocuğun nasıl hıçkırarak ağladığını gördünüz değil mi? Ama öbür taraftan Silah Kürtler’in sigortasıdır diyenlerin insafı olur mu? Hala bu parlamentonun çatısının altındalar.
Hey yazılı medyanın bir kısmı, bunları görmüyor musun? AK Parti Ankara’ya teslim olmadı; AK Parti kalkınmanın teslimini gerçekleştirdi.
Mustafa Pehlivanoğlu’nun Allah’tan bulsunlar dediği kişiler 32 yıl sonra nihayet yargı karşısına çıkıyor. Sadece Mustafa Pehlivanoğlu’nun değil nice fidanın hesabı soruluyor. Dersim’de yargısız infaz edilenleri nasıl Türkiye gündemine biz getirdiysek, bugün de toprağın altındaki o faili meçhullerin kemiklerini de biz ortaya çıkartıyoruz.
Kimi darağacında soldu gitti. 1990’larda bu ülke faili meçhuller arenasına döndü. 11 yıl önce bugün Gaffar Okkan katledildi. Bütün bu yıllarda kimi yurt dışına kaçtı oralarda can verenler oldu. Cem Karaca Özal’ın izniyle dönebildi ama Ahmet Kaya dönemedi.
Musa Anter’in oğlu Anter Anter bana mektup yazdı diyor ki; ’43 yıldır yurdumdan ayrıyım. Babamın mezarında bir Fatiha okumak istiyorum’.
Bu ülke çok büyük acılar çekti. Keşke elimizde sihirli bir değnek olsa da Türkiye’yi bütün safralarından temizleyebilsek. Karşımızda 150 yıllık ittihat terakkinin devamı bir CHP var, bir BDP var. CHP Genel Başkanı hakkında hazırlanan bir fezlekeden çıkıp darağacına kadar gitti. Bu ülkede CHP sadece yağlı ipliği masum boyunlara takmak için darağacına çıkmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu bunları bilmiyorsa sahip çıktığı Ali Çetinkaya’nın idam kararlarına baksın. İstiklal Mahkemeleri’ndeki 3 Alilere baksın. Yassı Ada duruşmalarına baksın. Otomobil farıyla aydınlatılan bir mahkemede Seyit Rıza’nın idam kararının nasıl çıktığına baksın.
Sayın Kılıçdaroğlu gözlerin var ama göremiyorsun. Sayın Kılıçdaroğlu Dersim’i unutturamaz. Bağımlı yargının faciaları 12 Eylül 2010 tarihine kadar devam etmiştir. Bugün artık milletin yargısı var. 12 Eylül halk oylaması artık bir millattır. Esasen CHP’nin rahatsızlığı da bu yeni süreçtir. Kendi militanlarını yargıya yerleştiremeyenlerin feryadıdır. 10 yıldır biri Anayasa Mahkemesi biri de Danıştay’ın önüne kulübe kurdular. Aslında bir bedelli de CHP için çıkarmamız gerekli. Ziyarete geldikleri zaman hepsi elma şekeri dağıtıyor. Zihniyet hiç değişmiyor. Dersim’deki zihniyet ne ise bugün de aynısı o. Ya siz bu İmam Hatipler’den niçin bu kadar rahatsız oluyorsunuz.
Dindar bir nesil gelmesin istiyorlar. Diğerlerinde de bu ülkenin evlatları okuyor. Batı toplumlarında nasıl yüzde 65 meslek liseleri varsa biz de meslek liselerine döneceğiz.
Kapıcının çocuğu siyasal bilgiler fakültesine giriyor bundan rahatsız oluyorlar. Köylü Ahmet Amca’nın oğlu hukuk kazanıyor bundan rahatsız oluyorlar. CHP işte bundan rahatsız oluyor. Anadolu’nun yoksul ve zeki çocukları gelip söz sahibi olunca bundan rahatsız oluyorlar. Anadolu yürüyüşünü asla ama asla durduramayacaklar. Biz tek başımıza mücadelemizi milletimizle yürütüyoruz.
Biz öyle 3-5 yılın değil asırlardır değişmeyen köhnemiş yapının değiştiği ileri demokrasiyi hedefleyen bir sürecin peşindeyiz.
Hrant Dink cinayetini de Uludere’yi de derin devletin karanlık dehlizlerine asla bırakmayız. Biz akşam hesaba çekilmeden kendisini hesaba çeken bir kadroyuz. Eğer vicdanları rahatlatacak adımları atmazsak hakkı mağdur insanların yüzü gözlerimizin önünden gitmeyecektir.
Uludere’de yakınlarını kaybeden vatandaşlarımızın terör tazminatlarını Şırnak Valiliğimize gönderdik. Yine Başbakanlık kanalıyla 100 bin TL’yi de Şırnak Valiliği’ne gönderdik. Toplam 123 bin TL’yi Şırnak Valiliği’ne gönderdik. Hayatını kaybeden her vatandaşımız için 123 bin TL ödeyeceğiz.
Personel alımı konusunda en büyük önceliği öğretmenlere verdik. Artık şimdi Milli Eğitim’de nitelik anlamında yeni bir adım atıyoruz. 1979 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla müfredata giren Milli Güvenlik dersini artık müfredatlardan kaldırıyoruz.
Hava temizlemede hepa sistemli süper cihaz
Masaüstü sohbet programımız olan sohbet mirci sizde hemen bilgisayarınıza indirebilir, daha hızlı sohbet edebilisiniz. Virüs taramasından geçirilmiştir.
© Copyright 2022 Tüm hakları saklıdır. Tasarım: burakkk Sitemiz Google ve diger arama motorlarında kelebek chat kelebek sohbet kelebek mynet sohbet Gibi kelimelerde hizmet vermektedir dogan karot