Can Dündar hakkında ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ soruşturması

---

MİT Tır’ları ve Seyahat davası evrakları kapsamında hakkında yakalama kararları bulunan Can Dündar hakkında yeni bir soruşturma daha açıldı.

Sosyal medya hesaplarından bir mecmuanın kapağından alıntı yapıp, “Boşuna beklemeyin: O ‘süper savcı’ gelmeyecek” başlığı ile bir görüntü paylaşan Dündar’ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhuriyet savcılarına hakaret ettiği görüldü.

Resen soruşturma başlatıldı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da, paylaşımı dikkate alarak firari sanık Dündar hakkında resen soruşturma başlattı.

İHA’nın haberine nazaran soruşturma çerçevesinde Can Dündar’ın ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ ve ‘Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, devletin kurum ve organlarını aşağılama’ hatalarından cezalandırılması talep edildi.

Uğur Mumcu yazmıştı: Cumhuriyetin altı oyuluyor

Can Dündar, soruşturmaya tabi tutulan açıklamasında şu sözleri kullandı:

“Ortaya dökülen çirkefe bakıp, ‘hala yürekli bir savcı çıkmayacak mı?’ diyenlere net bir halde yanıt verelim: Hayır çıkmayacak. Uğur Mumcu, 1993’te ‘O imam hatiplere gidenler, tarikatlara ve cemaatlere alınanlar 30 yıl sonra yargıç, savcı, kaymakam, general olacaklar ve Cumhuriyete karşı ayaklanacaklar’ yazmıştı. Mumcu, bu yazıyı yazdıktan 2 gün sonra öldürüldü. Yazının üzerinden 30 yıl geçti, o tarikatlarda yetiştirilen çocuklar, yargıç, savcı, kaymakam, general oldu, Cumhuriyetin altını oyuyor.

“Erdoğan ile birlikte tarihin çöp sepetine gidecekler”

Bu mafya devlet sistemi, biraz da o savcıların göz yumması, onayı ve dayanağı sayesinde iktidar yerleşti. Bunu görmemek, bu sistemin içerisindeki yiğit bir savcının çıkabileceğini düşünmek en hafif tabiri ile siyaset bilmemektir. Erdoğan’ın hırsızlığını belgeleyen, MİT’i silah kaçırırken enseleyen savcılar, yıllardır mahpusta. Haksızlıklara karşı dava açan, yurttaşın hakkını savunan savcılar çoktan sürüldü, işten atıldı, tasfiye edildi. Kalanlar da sarayın gözüne girme arbedesinde mesleklerine ihanet etti. Adaleti katlettiler, artık dönüşleri yok. Yazgıları Erdoğan ile birleşti, onunla birlikte tarihin çöp sepetine gidecekler.

“Mensubu olduğu çeteyi soruşturacak savcı arama naifliğinden vazgeçin”

Şimdi yapmamız gereken, mensubu olduğu çeteyi soruşturacak savcı arama naifliğinden vazgeçip, yeni periyotta işbirlikçi savcılara ne yapılacağını ve yerlerine nasıl bağımsız savcılar bulunacağını planlamaktır. Hukukçu Anıl Atalay, geçenlerde Arnavutluk örneğini hatırlattı. Avrupa İnsan Hakları’nın da onayını alan bu örnek uygun incelenmelidir. Orada yapıldığı üzere seçim sonrası Meclis’te kurulacak bağımsız ve uzman bir kıymetlendirme komitesi ile mesleğine ihanet etmiş, yargıç ve savcılar meslekten ihraç edilmeli, cürüm işleyenler yargılanmalıdır. Akabinde süratle yargıda tekrar yapılanma başlamalı, çürüyen sistem en baştan inşa edilmelidir. Dilerim, muhalefet ittifakı bunun için gerekli hazırlıkları yapıyordur.”

---